Nefes gazetesine konuşan İmamoğlu, Erdoğan’ı pek çok sefer davet ettiğini belirtti ve devam etti:
“Cumhurbaşkanı dese ki; ‘Ekrem İmamoğlu’nu Ankara’ya davet ediyorum’ gitmeyecek miyim? Tabii ki giderim. Sonuçta ülkenin cumhurbaşkanı. Her hususu kendisi ile paylaşırım. Kendisiyle tanışmak ve İBB Başkanlığı yapmış birisinin İstanbul’a dair düşüncelerini tabii ki Cumhurbaşkanı olarak da almak için randevu istedim. 2019 seçiminden önce ziyaretine gitmiştim. Ondan sonra yüz yüze kendisine birkaç konuyla ilgili görüşmek istediğimi ilettim. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu randevu için aracı oldu. Talebimizi yenilememizi iletti, yeniledik. Çıt yok. Görüşmek istemeyen kendisi. Manşet yapacaksanız söyleyeyim; davet ediyorum kendisini. Gelsin İstanbul’un en güzel meydanında bir Ramazan çadırında halkla oturalım, iftarımızı edelim. İftardan sonra da istediği yere gidelim, çayımızı, kahvemizi içelim. Memleketin trajik sorunlarını konuşalım. Davet ediyorum.”
EKREM İMAMOĞLU ERKEN SEÇİM, DEDİ
"Nasıl olacak? Olacak mı? Olmayacak mı? Erken seçimden önce iktidarın arayışları neler olacak? Hangi gündemlerle ülkeyi sıkıntıya sokacaklar? Bunlardan birisi ben miyim, ana gövdesi miyim bilemem ama bir şekilde her gün gündemi bizim üzerimizden oluşturmaya gayret eden bir iktidar var. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanı var. Hiç öyle o mu, bu mu, şu mu demeye gerek yok. Yargının bir avuç aktörünü burada konuşacak değilim. Bu işin müsebbibi, birçok yargılamanın ya da sürecin her detayına hakim olduğunu zaten diliyle de ifade eden, verilecek cezaları bile bazen tayin eden sayın Cumhurbaşkanı ve yönetimi.”
DİPLOMA SORUŞTURMASI HAKKINDA İMAMOĞLU ŞÖYLE KONUŞTU:
“İfademde ‘Bu diplomanın sahteliğini bana niye soruyorsunuz’ dedim. Üniversiteye sorun. Zaten 4-5 sene önce sormuşlar, üniversite kanuni olduğunu söylemiş. Benim sorulduğundan haberim yok. Şimdi onu bile görmezden gelip YÖK üzerinden uydurma raporla eğitim yaşamımıza dair suç isnadı yapılıyor. Geçmişimi anlatmamı istedi savcı. İlkokuldan başlayarak anlattım. Orada unuttum anlatmayı burada söyleyeyim; okuldan önce 2 yıl Kuran kursuna gitmiştim. Bakarsın buna da ‘laikliğe aykırı’ diye soruşturma açarlar. Trajikomik bir gün yaşadım. 3-4 kişi olarak avukatlarımla ifadeye geleceğimi bildirdim. Binlerce çevik kuvvet farklı yollarda güzergahlardaydı. Bütün koridorları yine yüzlerce çevik kuvvet kalkanlarıyla kesmişler.”